Ünlü Oyuncu Ercan Kesal Kartal Belediyesinin düzenlediği 3. Kitap Fuarında, Keskin’i anlattı.

Daha önce katıldığı bir televizyon programında hayatını anlatırken Keskin İlçesinde doktorluk yaptığı yılları en özel yılları olarak adlandıran ve anlatan Ercan Kesal, bu kez Kartal Belediyesinin düzenlediği 3. Kitap Fuarında, Keskin’i anlattı.

1984 yılında Keskin’de doktorluk yapan Kesal, Keskinlilerin biraz sert olduklarını ifade ederek “Keskinliler biraz sert adamdır. Yani farklıdır insan yapıları, zordurlar. Fakat hayatımda benim bu kadar şahsi dünya tarihimde, beni bu kadar fazla etkileyen, unutulmaz anılar bırakan, beni bu kadar olgunlaştıran, başka hiçbir kasaba tanımıyorum. Bu yüzden ben bir tarafım Keskinliymişim gibi gelir. Bu kadar severim Keskin’i. Yıllar sonra Orta Anadolu’yla ilgili yada 1800’lü yılların sonunda ki demografik yapılanmayla ilgili bir kitap okuyordum orada rastladım, Amanos (benim ilçem, doğduğum yer) o dönem Keskin sancağının bir kasabasıymış. Ula dedim ben Keskinliymişim zaten başından beri. Bende niye bu kadar seviyorum burayı diye soruyordum kendime.” dedi.

Keskin’de göreve başladığı zaman Hacı Taşan’ın kısa bir süre önce vefat ettiğini ancak Hacı Taşan’la özdeşleşen Yirik Yaşar’ın Meyhanesinde hayatı öğrendiğini ifade eden Kesal şöyle konuştu; “Ben gittiğimde Hacı Taşan az önce Rahmetli olmuştu, kısa bir süre önce. Ama hep saz çalıp muhabbet ettiği Yirik Yaşar’ın Meyhanesi duruyor. Çok şey öğrendim ben orada. Hayatı yeniden, bir kez daha tecrübe ettim. Hekimliği de ben Keskin’de öğrendim, Keskin Devlet Hastanesinde öğrendim. Keskin’le ilgili çok kıymetli bir anı oda şu, ben 1984 yılında orada görev yaparken, hükümet tabibiyim, sağlık ocağı hekimiyim bir ceset arama ve bir cinayet soruşturması ve bir otopsi hikayesi yaşadım. Sonra bunu yazdım, 25 yıl sonra bu hikayeyi anlattım. Nuri Bilge Ceylan, eşi ve benim senaryosunu yazdığımız bir film çekti Nuri Bilge Ceylan “Bir Zamanlar Anadolu’da” Bir Zamanlar Anadolu’da filmi Keskin’de geçti. Keskin’de yaşanan bundan ilham alan, tabi ki bütün senaryolar kurmacadır ama iskeletini oradaki yolculuktan alan bir hikâyeydi o. Çok enterasan geldi bak edebiyatın gücüne bakar mısınız? Benin 25 yıl önce 1984 yılında Keskin’de görev yaparken tuttuğum notlardan, biz 25 yıl sonra bir film yaptık, o yaptığımız film 21. Yüzyılın dünyadaki en etkileyici 100 filmi arasına girdi.”

Bozlak Müziğinin Keskin’e ait olduğunu ve Keskin’e özel bir türkü normu olduğunun altını çizen Kesal “Bu ne acayip bir şey? Yani 20’li yaşlarda Keskin’de ki anılarımı bir köşeye yazmasaydım, onları kıymetlendirmeseydim bir yönetmenle… Biz o filmi Keskin’de çektik. Hani benim 25 yıl önce çalıştığım Hastanede, Sağlık Ocağında ve oradaki mekanlarda çektik. Gerçek mekanlarında çektik. Beni her Cuma yine kesin rutin olarak arayanları vardır. Bana hediye gönderirler. Bir de Abdallarımız vardır bizim, biliyorsunuz bozlak Keskin’e ait. Mesela sadece Keskin’e ait bir türkü normu vardır. Bana türkü dinletirler, 25 yıl sonra bile hediye olarak bana Türkü gönderen bir kasaba selam olsun onlara, sağ olsunlar” diyerek sözlerini tamamladı.

İşte Kesal’ın anlatımıyla Keskin;

gundem71.com – Kırıkkale Haber Merkezi