Yoksulluk oranı en yüksek iller, Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir ve Kırşehir oldu.
2024 yılı yoksulluk verilerine göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alındığında yoksulluk oranı %13,6’ya yükselerek 0,1 puan artış gösterdi.
Medyan gelirin yüzde 60’ı üzerinden hesaplanan yoksulluk sınırına göre belirlenen oran ise %21,2 olarak gerçekleşti ve önceki yıla göre 0,1 puanlık bir azalma yaşandı.
Eşdeğer hanehalkı medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alındığında ise yoksulluk oranı %6,9’a düşerek 0,1 puanlık bir azalma kaydetti. Medyan gelirin yüzde 70’i üzerinden hesaplanan yoksulluk oranı da %28,9 ile bir önceki yıla göre 0,1 puan azaldı.
Yoksulluk oranlarının en yüksek olduğu bölgeler arasında %14,6 ile TR71 (Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir) ve %12,3 ile TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) öne çıkıyor. Diğer yandan, en düşük yoksulluk oranları %4,7 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) ve %6,4 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) bölgelerinde kaydedildi.
Yoksullukta kalma süreleri de dikkat çekerken, nüfusun %4,3’ü dört yıl boyunca yoksulluktan kurtulamadı. Dört yıl boyunca hiç yoksulluk sınırının altında kalmayanların oranı ise %74,8 olarak belirlendi.
Finansal yükler de araştırmanın bir parçası oldu. Nüfusun %56,8’inin borç veya taksit ödemesi olduğu belirtilirken, konut masraflarının hanelere getirdiği yük ise %13,6 olarak kaydedildi. Konut masraflarının sadece biraz yük getirdiğini belirten hanelerin oranı %71,2’ye yükselirken, bu masrafların çok yük getirdiğini söyleyenlerin oranı %12,5 oldu.
Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranları da farklılık gösterdi. Tek kişilik hanehalklarında yoksulluk oranı %6,5’e düşerken, birden fazla kişiden oluşan çekirdek aile bulunmayan hanehalklarında %10,8’e yükseldi. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanelerde yoksulluk oranı %17,9’a çıkarken, tek çekirdek aileden oluşan hanelerde %13,4 olarak belirlendi.
Bu veriler, Türkiye’de yoksulluk oranlarının bölgesel farklılıklar gösterdiğini ve özellikle belirli hanehalkı tiplerinde önemli değişimler yaşandığını ortaya koyuyor. Ekonomik durumun iyileşmesi için atılması gereken adımların aciliyetine dikkat çekiliyor.