Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi acil servisinde görevli doktorlar, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek amacıyla sessiz bir yürüyüş düzenledi.
Bir süre ellerinde pankartlarla yürüyüşe geçen hekimlerin düzenlediği etkinlik, hastanenin acil servis önünde yapılan basın açıklamasının ardından son buldu.
Doktorlar, ellerinde İsrail’in saldırılarını kınamak amacıyla çeşitli sloganların yer aldığı pankartlarla sessizce yürüyerek, Gazze’deki meslektaşları ve Filistin halkının yaşadığı zorlu koşullara dikkat çekti.
Hastanenin acil servis önünde yapılan basın açıklamasında doktorlar, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının giderek arttığını ve insanlık dramının boyutlarının her geçen gün büyüdüğünü ifade etti.
Doktorlar, yaşanan vahşetin bir an önce durdurulması için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
Yapılan açıklamada, insani krizin derhal sona erdirilmesi ve barışın tesis edilmesi için uluslararası toplumdan acil müdahale talep edildi.
Doktorlar, masum insanların acı çektiği bu zorlu dönemde dayanışma içinde olunması gerektiğini vurguladı.
Yürüyüşün sonunda grup adına açıklama yapan Dr. Yusuf Semih Koçak,”Ey vicdan sahipleri, insanlığın dini, ırkı, dili, rengi olmaz. İnsan olmak, yardıma ihtiyacı olana el uzatmak için yeterlidir. 80 gündür susan dünya, 2 milyon Filistin halkının, 9 bin çocuk şehidin, 55 bin yaralının ahıyla nasıl ayakta duracak? Hekimler, sağlık çalışanları olarak yine ayaktayız ve artık harekete geçilmesini talep ediyoruz. Yaralıların acilen tahliye edilmesi ve yardım tırlarının Gazze’ye girişinin sağlanması için Refah Sınır Kapısının acilen açılmasını talep ediyoruz. Bu yürüyüşümüz dünyanın hiçbir yerinde terör, soykırım ve işgali kabul etmediğimizin beyanıdır.” diye konuştu.
Dr. Sümeyye Betül Baran da açıklamasında “Dayanılmaz bir tablo. Hiçbirimiz bunun altından kalkamıyoruz. Oradaki hekim arkadaşlarımızın durumunu tahayyül bile edemiyoruz. Onlar kendi birebir yakınlarıyla Müslüman kardeşlerimizle, onların acılarıyla imkansızlıklarla, yokluklarla hepsiyle baş etmek durumundalar. Yani bunun dini, dili, ırkı, hiçbir şeyi yok. Bu bir insanlık suçu, tarif edilemez bir şey. Bu bir katliam. Açıklayacak, söyleyecek kelime dahi bulamıyorum. Açıklanabilir hiçbir yanı yok. Allah oradaki meslektaşlarımızın yardımcısı olsun. Bir an önce de bu katliam son bulsun istiyorum.” ifadelerini kullandı.