Kırıkkale’de görev yapan Kırşehir’li sevilen öğretmen Öner Özcan, Büyük Usta Neşet Ertaş’ın ilk kitabını yazan kişi olarak, Ertaş ile anılarını paylaştı.

Özel bir Televizyon programına katılan sevilen öğretmen Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş’ı anlattı.

Öğretmen ve aynı zamanda ilk Neşet Ertaş kitabı yazarı Öner Özcan Büyük Usta ile anısını anlatırken şunları söyledi;

Ben 97 senesinde Almanya’ya gittim 98’in e Nisan aylarında hocamla ilk buluşmamızı gerçekleştirdik. Tabii buluşmada önce şunu söyleyeyim benim için o an çok önemliydi Neşet hocamı telefon numarasını falan tedarik ettim kendisini arayacağım fakat aramaya bir türlü cesaret edemiyorum Evet bu çok önemli bir anı olduğu için paylaşmak istedim evet notlarımı bir tarafa koydum Soracağım soru ya da konuşacaklar mı not ettim ama bir türlü cesaret edemiyorum Telefonu alıp çevirip konuşmaya 2ü fincan kahve içtim Gidiyorum sigara yakıyorum sakinleşiyorum geliyorum telefonu kaldırıyorum telefon edemiyorum geri bırakıyorum gidiyorum tekrar bu birkaç tur oldu Ancak sakinleşebilirim Çünkü Neşet Hoca hepimiz için bizim için çok değer önemli tabii sigara sağlığı zarlı onu da zıd nihayetinde aradım ilk aradım sesini duydum Buyurun dedi ben telefonu geri kapattım konuşamadım Aman Allahım Evet karşımda canlı canlı Neşet Ertaş’tı ama bir türlü konuşamadım kapattım bir kendime geldim 35 dakika sonra bütün cesaretimi toplayıp artık konuştuk randevumuzu yaptık 98 nisanında kendisini ziyaret ettik gittik görüştük daha önce söyledik Evet niyetimizin kendisiyle röportaj oldu kitap hakkında bir kitap yazmak düşüncemin olduğunu kapılarını araladı bize hane kapısından sonra Gönül kapılarını araladı oturduk saatler süren söyleşilerimiz Oldu sohbetlerimiz oldu kitap yazmak istediğime çok sevindi çok Duygulandı Çünkü o yıllar Neşet Ertaş’ın aranıp sorulmadığı Hatta zaman zaman Neşet Ertaş ölmüş haberlerinin çıktığı bir dönemde böyle bir dönemde kapısının çalınması hayatının kitap yapılmak istemesi onu çok mutlu etti yani o anki ruh halini sevincini anlatamam böyle başlayan bir süreç 98’de kendisiyle görüştük birkaç defa görüştük o birkaç görüşmenin kayıtlarını çözdük 99’da kitabı kendisine takdim ettim.