Hekim-Sen ve Hekim Birliği Sendikası üyesi doktorlar, 17-18 Mayıs tarihlerinde iş bırakma eylemi yapma kararı aldı.
Bu kapsamda Yüksek İhtisas Hastanesi (YİH)’nde basın açıklaması yapıldı.
Grup adına basın açıklamasını okuyan, sendikaların hastane temsilcisi Neslihan Şebin, özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini istedi.
Şebin açıklamasına şöyle devam etti;
“Zorlu sınavlar, 6 yıl tıp fakültesi, 5 yıl uzmanlık eğitimi, 4 yıl yan dal eğitimi diye devam ederken örgün eğitimden sonra 15-20 senesini okuyarak geçiren hekim arkadaşlarım. Gençlik yıllarını hiç yaşamadan olgunlaşmak zorunda kalan hekim arkadaşlarım. Ailesi tarafından zar zor okutulmaya çalışırken devlete borçlu çıkarılan hekim arkadaşlarım. Okumaya devam ettikçe ardı ardına mecburi hizmet dayatılan hekim arkadaşlarım. Bütçesini bir türlü toparlayamadığı için ardı ardına krediler çekmek zorunda kalan, bir ev alma hayali kurarken maaşının kredi çekmeye yetmediğini gören ama yine de çok kazanıyormuş, paragözmüş muamelesi gören hekim arkadaşlarım. Poliklinikte, yoğun bakımda, acil serviste çalışırken dövülen, bıçaklanan, öldürülen hekim arkadaşlarım. Bugün buradalar.
Çünkü grevlere başladığımız günden bugüne verilen sözler sürekli ertelenmiş, görmezden gelinmiş ve yerine getirilmemiştir. Yerine getirildiği söylenen sözler ise hekimler tarafından makbul karşılanmamıştır. O günden bugüne bizim taleplerimiz ne eksik ne fazla tamamen aynıdır. Ve burada tüm hekim arkadaşlarımla birlikte bir kez daha söylüyoruz ki; taleplerimiz makul ölçüde karşılanana kadar grevlerimiz devam edecektir. Çünkü biz bugüne kadar alamadığımızı artık almak istiyoruz ve biz hakkımız olanı istiyoruz.
Öyleyse bağlı olduğum hekim birliği sendikası adına taleplerimizi bir kez daha sıralamak istiyoruz. Biz hekimler, şiddete karşı göstermelik koruma kanunları değil, caydırıcı hükümler içeren kanunların çıkarılmasını bekliyoruz. Hekime karşı işlenen şiddet olaylarında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmamasını ve gelişmiş ülkelerde olduğu gibi etkin tedbirler alınmasını bekliyoruz. Artık zulme dönen geçici görevlendirmelerin bitmesini, hekimlerin güvenceli çalışma koşullarının sağlanmasını istiyoruz.
Hayatımızı idame ettiremeyecek şekilde yoksulluk sınırının altında maaşı almayı bizler kabul etmiyoruz. Performans sistemi kırbacını sırtımızda hissetmeden çalışmak istiyoruz. Söze gelince bizlere, hekimler hakimler gibidir diyen yetkililerden, en az hakimler kadar temel maaş talep ediyoruz. Bizlere sağlık ordumuz diye övünen yetkililerden, bizlere de aynı askeri hekimler gibi hiçbir kritere bağlı olmayan temel maaş verilmesini istiyoruz. İnsanca yaşamamızı sağlayacak, emekliliğimize yansıyan, performansa dayalı olmayan, güvenceli temel bir gelir istiyoruz.
“Halkımıza doğru tanı koymak için en az 15-20 dakika muayene süresi ayırabilmek istiyoruz. Hastaların aylarca randevu sırası beklemediği, sağlıklı uygulanabilir bir sevk zinciri istiyoruz. Malpraktis davalarında hakimler gibi tamamen devlet korumasına girmeyi istiyoruz. hekimlerin malpraktis dosyaları hakkında karar verecek kurulun da bağımsız hekimlerden oluşmasını istiyoruz. Hekimlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu´na değil bizlerin de görüşü alınarak çıkarılacak Hekimlik Kanunu´na tabi olmasını istiyoruz.
Hakim,savcı,öğretmen ..vb tüm kamu görevlileri telefon ile şikayet edilemez iken hekimin SABİM üzerinden şikayet edilmesini kabul etmiyoruz ve SABİM in derhal kaldırılmasını talep ediyoruz. Asistan hekimlerimizin neredeyse açlık sınırında maaşlar almalarını, 36 saat nöbet tutmak zorunda kalmalarını, TUS ve DUS´ta asistan hekimlerin kaliteli eğitim alabilmeleri için belirlenen azami sayıların çok üzerinde kadro açılmasını ve hakkı ile eğitim alamamalarını kabul etmiyoruz.
“Aile hekimlerimizin esas görevi olan koruyucu hekimlik hizmetini verebilmelerinin sağlanmasını, izin için vekalet bırakma sisteminin kaldırılmasını, ceza yönetmeliğinin iptal edilmesini, aile sağlığı merkezlerinde personel eksikliklerinin biran evvel çözülmesini, nüfustan bağımsız temel maaş verilmesini, cari giderlerin enflasyon oranında revize edilmesini, hizmet binalarının kamu tarafından tahsis edilmesini ve elektrik su gibi harcama kalemlerinin kamu tarafından karşılanmasını talep ediyoruz.
Diş hekimlerimiz için; dört el kuralına uygun olarak yardımcı verilmesini, hastalara kaliteli malzemeler ile hizmet sunulmasının sağlanmasını, girişimsel işlem yapabilmeleri için yeterli zamana sahip olmalarını ve bunun için de günde 10 MHRS dışında hasta bakılmamasını, acil statüsü olmayan diş hekimliği için 24 saat nöbet uygulamasının kaldırılmasını, birim performans katsayısının kaldırılarak temel maaş almalarının sağlanmasını talep ediyoruz.
Bizler öldürülmemek, şiddete uğramamak, halkımıza hakkı ile sağlık hizmeti sunabilmek, geçim derdine düşmemek, ömür boyu çalışsak da ödeyemeyeceğimiz tazminatlar ile karşılaşmamak ve emekliliğimizde ek iş yapmadan rahatça geçinebileceğimiz bir maaş alabilmek adına, yetkililerin davul zurna ile açıkladıkları müjde verme tarihleri olan 1 Aralık 2021 den 166 gün 14 Mart 2022 den 64 gün geçmiş olmasına rağmen taleplerimiz yönünde herhangi bir kararın da şu ana kadar icraata geçirilmediğini görmemiz nedeniyle anayasal dayanağı olan meşru iş bırakma hakkımızı kullanıyoruz.
Bu doğrultu da devlet büyüklerimiz sesimizi duyana, bizleri görene ve taleplerimizi masaya koyana kadar biz hep bir ağızdan ortak kararlarla konuşmaya devam edeceğiz. Yorgun, tükenmiş olabiliriz ama hekim olduğumuz için son nefesimizi verene kadar hekimlik onuruna yakışır şekilde dimdik duracağımıza söz veriyoruz.
HEKİMLER EYLEMDE
— Hekimsen (@hekimsen) May 17, 2022
📍KIRIKKALE, İSTANBUL, TEKİRDAĞ, MARDİN#TükettiğinizHekimeUlaşılamıyor pic.twitter.com/TLyzNAlHCY
gundem71.com – Kırıkkale Haber Merkezi